Sandık.içi

Aralık’tan beri var bu blog ve nasıl olmuş da Ersin Karabulut‘tan hiç bahsetmemişim bilmiyorum…Aslında karikatür dergilerini takip etmeye başlamam bir çok gencin aksine çok geç oldu hatta nispeten akademik bir alt yapı da vardı başlama güdümün altında…2007 yazında Ufuk (Eriş) hocamdan yaz okulunda bir ders almıştım. Ufuk hoca sürekli “geçmiş hakkında bilgi mi edinmek istiyorsunuz, o dönemin karikatür dergilerine bakın” derdi. [Ufuk hoca hakkında da sayfalarca yazı yazılabilir, küçük bir ipucu olsun diye ekşisözlükteki linki de buraya koyayım. Mezun olmadan önce, verdiği tüm dersleri aldığım için kendimi çok çok şanslı hissediyorum. Kantindeki 15 dakikalık kahve molasında bile derya-deniz bilgiyle yüklenirdim ki; derslerdeki durumu kelimelerle ifade etmem mümkün değil. En çok da hocanın sınavlarını yad ediyorum bugünlerde: sınava girer. Soruyu yazdırır. Biz deliler gibi soruları yazmak için savaşırken o sınıf içinde dolanıp birşeyler anlatmaya, soru sormaya ve ardı ardına espri patlatmaya devam ederdi. Yalvarırdık: “hocam, n’ooooolur güldürmeyin” diye.. Asıl beceri bu şartlar altında cevaplamak o soruları der, gülerdi 🙂 Hala öğrenciliğimi özlüyorsam bunların başlıca sebebi böyle harika hocalarımın olmasıydı bence!!! Dertlendim şu an 🙂 ]

***

Ufuk hoca’nın o farketmese de hayatımdaki etkisi büyüktür. Nitekim karikatür dergilerini almaya da o yaz başladım yani 2007 yazı. O dönem hem Penguen’i hem de Uykusuz’u alıyordum. Yine aynı dönemde bizim üniversite’de (Anadolu Üniversitesi) BAUM’da kısmi zamanlı olarak çalışıyordum. Oradaki mühendislerden canım arkadaşım Sait birgün elimde Uykusuz’u görünce “aç aç sandıkiçi asıl olay” dedi. Zaten bir iki haftadır keyif alarak okuyordum ama Sait’in de etkisiyle ben o günden bugüne elime Uykusuz’u alınca direk Sandıkiçi’ni açar okurum. Eğer o hafta Ersin bir şey çizmemişse de cidden bir hüzün kaplar beni…

***

Bir-iki hafta önce Eskişehir’deyken D&R’a uğradım o sırada aldım Ersin’in ilk kitabını. O günden beri hızlıca bitmesin diye kendimi kısıtlaya kısıtlaya okuyorum her satırı 🙂

Bu bitince de ikinci kitabı alacağım tabii ki 🙂 Tespitleri ve daha da önemlisi Ersin iç dünyası beni benden alıyor…Severek takip ediyoruz 😀

Bir de böyle bir şey var Ersin’i çizerken görmek isteyenler için…

G.E XXX

Canım Sıkılmasaymış O Zaman…

Fıratcığım yine çok haklı canım oğlum 🙂 Şu an ben de bu moddayım: